20 Ekim 2012 Cumartesi

the king of -dark- comedy





tek isteği jerry langford'un (jerry lewis) şov programına çıkıp kendi şovunu yapmak, böylece tüm amerika'yı bu yeni komedi kralı ile, rupert pupkin ile tanıştırmak olan pupkin tahmin edilebileceği üzere gerçek hayatta bir kaybeden, kendi dünyasında ise komedinin yeni kral adayıdır. hayranı olduğu, dönemin şov dünyasının gerçek kralı jerry langford ile tesadüfen konuşma olanağı bulsa da kendini bir türlü ifade edemez, olaylar gelişir ve sonunda pupkin'i yine kendisi gibi saplantılı eski sevgilisi ve arkadaşı masha (sandra bernhard)'nın suç ortaklığıyla işlerin kontrolden çıkması ve komedinin kara mizaha, sonrasında (sadece pupkin için) mutlu sona dönüşmesine tanık oluruz.



"yarın şaka yapmadığımı anlayacak ve deli olduğumu düşüneceksiniz. ama bu işin böyle yapılacağını anladım. bir geceliğine kral olmak ömür boyu budala olmaktan iyidir" diyen pupkin bizi bedelini ödediği sürece istediği her şeye sahip olabileceğine ikna ediyor. ve her şey bittiğinde pupkin'in elde ettiği şöhret andy warhol'un öngördüğü 15 dakikadan daha uzun sürüyor; milyon dolarlık kitap anlaşması ve kendine ait bir şov; the rupert pupkin show.

rupert pupkin'in orta yaşlarda ailesiyle yaşayan başarısız bir komedyen, nihayetinde tüm belirtilere sahip klasik bir loser olmasına rağmen kafasında yarattığı gerçeklikle taxi driver'ın travis pickle'inı anımsatması anlaşılabilir, de niro - scorsese işbirliğinin meraklılarına taxi driver'ın başladığı yerden başladığını düşündürmesi de mümkündür fakat kendi içinde yaşayan pupkin'in travis'e kıyasla dışındaki dünyanın boka batmış olmasıyla ilgilenmemesi, aksine bunun bir parçası olmak istemesi noktasında artık hem the king of comedy ile taxi driver'ın hem de rupert pupkin ile  travis pickle'ın yolları ayrılıyor. her ne kadar pupkin ve travis için farklı dünyaların insanları desek de, pupkin'in evinde kurduğu sette karton karakterler ile prova yapması, amerika'yı pisliklerden temizlemek için aldığı silahlarıyla evinde, boy aynasında kendi kendine konuşarak prova yapan saplantılı travis'i düşündürüyor.

the king of comedy, bir yandan şov dünyasının parmakla gösterilen adamlarının dışarıya görünen tüm ihtişamına karşın mutsuz ve donuk bir hayatlarının olabileceğini gösteren traji-komik jerry lewis karakteri ile amerikan medya eleştirisi rolüne de soyunurken, diğer yandan jerry longfod'a olan aşkını saplantılı bir şekilde gösteren masha'ya "aileme bile onları sevdiğimi söylemedim hiç. çünkü onlar da beni sevdiklerini söylemediler." dedirterek karakterin saplantılı davranışlarının kökenine inerek eli değmişken toplum eleştirisi de yapıyor.

scorsese'nin muhsin bey'i, sinemanın kayıp gezegenlerinden, the king of comedy.



12 Ekim 2012 Cuma

badlands vs. terrence malick


terrence malick'in çok sey beklenen son filmi to the wonder venedik'teki galasının ardından seyircilerce yuhalanmış. takip edilmesi ve içine girilmesinin the tree of life'tan bile zor olduğu söylenen to the wonder'ın yılın en büyük hayalkırıklıklarından biri ve terrence malick'in en zayıf filmi olduğu konusunda herkes hemfikir(miş) *



badlands, terrence malick sinemasının yıllar önce olmuş bitmiş haliydi. bunu terrence malick'in de bilmesi ve badlands'in gösterime girdiği gün sinemayı bırakması gerekirdi. aksi halde her terrence malick filminde (terrence malick) seyircileri badlands'i arayıp bulamayıp hayalkırıklığına uğramaya devam edecek.

* altyazi dergisi, ekim 2012